Vejdi Bilgin yeni öykü kitabında bizi Anadolu’nun iki farklı şehrine götürüyor. İlk öyküde kahramanımızın devasa meydan saatine yüklediği anlama, bir rüya ile başlayan evliliğine, ekonomik krizler içindeki işine, bir mürşide bağlanmasına ve nihayetinde istiharelerle gelen kırmızı, siyah, beyaz sûretler arasında hayal ile gerçeği karıştırmasına şahit oluyoruz. Bazı şeylerin içyüzünü hiçbir zaman bilemeyeceğimizi fısıldıyor âdeta yazar.  İkinci öykü Cumhuriyet’in ilk yıllarından kalan ve sonra parka dönüştürülen bir fabrikanın hemen altındaki gecekondu mahallesinde geçiyor. Rutin işleri ve emelleri arasında salgının tam ortasına düşen temizlik hastası bir adam, sevgi ve acıma arasında kalmış bir kadın, yirmi küsur yıldır aynı pencereden dışarıyı seyreden bir profesör, felç inmiş bir baba ve kendisini ailesine adamış bir anne… Vejdi Bilgin uzun öyküleriyle yine belirgin konular üzerinden hayatı ve insanları anlatıyor.