Tükendi
Stok AlarmıGeleneksel medya ile yeni medyayı mukayese etmenin bir yolu da doğrudan bedenin kullanımıyla ilgili bir karşılaştırma yapmak olabilir. Dosya konusunun fikrini biraz da Sally Rooney’e borçluyuz. Kendisi edebiyatın yeni fenomenlerinden biri, bir tür Snapchat neslinin Sallinger’ı. Yeni dediysem, aslında ilk kitabını yirmi altı yaşında yayınlamış, şimdilerde otuzlarının ortasına yaklaşmış bir kadın yazar. Ama son kitabının rüzgârı onu gündemimize yenice ve güçlü biçimde soktu.
Yeni Sally Rooney, kelimenin tam anlamıyla dünya çapında popüler. Her yerde çok satıyor, herkes tanıyor, sosyal medyada bir star. Buraya kadar tuhaflık yok. Tuhaflık, onun bu popülerliği yönetmeye çok da hevesli görünmemesi O ve başka bazı örnekler bizi, günümüzde özellikle sosyal medya üzerinden gerçekleşen şöhret tasarımının sonuçları hakkında düşünmeye itiyor.
Bu hususlar üzerine eğilmekle birlikte, dosyamızı hazırlarken bizim meşgul eden bazı sorular şunlardı: Şöhreti küçümseyen birinin şöhret olması nasıl mümkün oluyor? Şöhret olmak isterken kuşaklar boyunca olamadan ölen yazarlara ne demeli? Edebiyat dünyasında şöhret olmanın ve çok satmanın belli bir stratejisi
var mı? İyi yazarlar, çok satıyor olmaktan utanmalı mı? Sosyal medyanın beğeni düzeyine şüpheyle yaklaşan edebiyatçıların sayıca çok olmasına bakarak sosyal medyada köpürtülen bir kitabın kötü
kitap olduğuna hükmetmek mümkün mü?
Nihayet bu sayıda, edebiyatta şöhret olmanın göründüğünden daha karmaşık dinamiklerini irdeleyen bir dosya ile karşınızda.
Dosya İlker Aslan’ın, “Işıltılı Bir Dünyada Yazarın Yükselişi ve Düşüşü” başlığında, yazarlığın ne olduğu, yazarın kim olduğu ve yazar demenin neye karşılık geldiği sorularını irdeleyen yazısıyla açılıyor. Ardından Tuba Kaplan’ın, yazar Kaan Murat Yanık ile “Çok Satan Kitapların Sırrı Kurmacanın Başarısında Gizli” başlığıyla gerçekleştirdiği Türkiye ve dünyada çok satan kitapların ortak noktaları, yayıncılık ve iyi romancı olmanın sırrı üzerine detaylar barındıran röportaj ile devam ediyor. Ardından
Murat Güzel’in, “Düşünmek Yoluyla Şöhret Mümkün mü?” sorusuyla aradığı felsefecilerin ünü ve felsefecileri popüler kılan saikleri; Agamben, Zizek, Chul Han örnekleriyle meşhur olmanın kriterleri bağlamında aralıyor. Tuba Kaplan ve Aleyna Ayan’ın hazırladığı soruşturma bölümünde Abdülkadir Sime, Münir Üstün, Osman Okçu, Abdullah Ezik, Abdurrahman Elvan, “Yayıncılığın Dönüşümünde Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya Etkisi” başlığında yayınevlerinin gelişen teknoloji karşısında değişen satış ve pazarlama stratejileri ve okurların tercihleri üzerinde yayınevleri ışığında yayıncıların cevaplarını aralıyor. Merve Akbaş, “Nitelikli Edebiyatı ‘İnfluence’ Etmek: İntermezzo ve Diğerleri” başlığıyla nitelikli edebiyatı popüler nesne hâline getirmeyi İntermezzo bağlamında ele alıyor. Tuba Kaplan’ın hazırladığı “Yayın Dünyasında Çok Satanlar, Çok Okunanlar ve Çok Şaşırtanlar” isimli almanak; 2024 yılında yayıncılık sektöründeki hareketlilik, okur tercihleri ve çok satanlar listelerini barındıran bilgilerle geliyor. Ardından Erol Üye Pazarcı’nın “Popüler Romanın Tartışmasın Kraliçesi: Kerime Nadir” başlığında Kerime Nadir romanlarının bir dönem popülaritesini ve sonradan kaybettiği şöhreti üzerine 1940-1970 arası popüler romanların düşüş ve çıkış kapsamında ortaya çıkardığı yazısıyla yer alıyor. Mehmet Erken, “Yazarın Önüne Geçen Kitaplar” başlığında bir dönem yaptıkları ve yazdıklarıyla öne çıkan yazarların ardından yazarın dahi önüne geçen romanların edebiyat dünyası için günümüzde unutulma ve “ölme” fikri dışına çıkarak bu yazarların kim olduklarının sorusuna takılıyor. Tahsin Yücel, “Unutulmuş Şöhret Selahattin Enis’ten Şöhrete Dair Tespitler” yazısında Türk edebiyatının meçhul meşhurlarından gazeteci yazar Selahattin Enis Atabeyoğlu’nu eserleri ve ilişkileri ışığında ele alıyor.
Nihayet’in Kayıtlar, Hayat Memat ve Kültür Atlası sayfalarında da okuru birbirinden önemli yazılar bekliyor.
Cihan Aktaş, “Bir Kalbi Yokmuş Gibi Yaşamak” başlığında Rukiye Saran Aydın’ın öyküsü bağlamında günümüzde gençlerin eğitim, sınav sistemi ve evlilik tercihlerinin izini sürüyor.
“Evrak-ı Perişan Arasında” serisine devam eden Necati Tonga ise “Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Konya Hatıraları” başlığıyla Tanpınar’ın Yeni Nesil dergisinde yazdığı biyografisine katkı sağlayan fakat gözlerden kaçan bilinmeyen yazısını Nihayet için aktarıyor.
Tuba Kaplan “Aramakla Geçen Ömrün Hatırası: Nezihe Araz’ın Unutulan Kitaplığı, Tanıklıklar ve İzler” başlıklı yazısında yazar Araz’ın yayınlanmayan kitaplarını hatırlatarak Araz’ın daha önce altı çizilmeyen bir dönem Oğuz Atay dostluğu ve Selim İleri’yle devam eden edebi ilişkileri üzerinde duruyor.
Yağız Gönüler “Hareketsiz Kalma Sanatı Tefekkür” başlığında eylemsizlik ve hareketsizlik üzerine düşündüğü yazısında eylemsizliğin sanılanın aksine, yaşama anlam kazandırmasının altını çiziyor.
Mehmet Emin Balcı, “Penguen Çağdaş Bir Faust Öyküsü- I” isimli yazısında faustyen karakterler bağlamında kötülüğün etkisini tarihteki Faust efsanesinin derinliklerini açıyor.
Ayhan Demir, “Arnavutluk’ta Ramazan Bayramı” yazısında bir dönem dünyanın tek ateist ülkesi Arnavutluk’ta değişen İslam algısını bayram geleneğiyle aktarıyor.
Kevser Çelikel, “Müslümanların Bayram Sofraları” yazısında geçmişte günümüze bayram kutlama geleneğini birçok ülke ve onların mutfakları tezgâhı ve tecrübeyle aktarıyor.
Ömer Faruk Yeni “Hicret Yalnızca bir Yolculuk Değil Fedâkarlık ve Sabrın Somut İfadesidir” başlığıyla Ketebe Yayınlarından çıkan Hicret: Hz. Peygamberin İzinde kitabını haber vererek eserin gerçekleşen lansmanından kareleri aktarıyor.
Nihayet’i Türkiye’nin her yerinde gazete bayileri, seçkin kitabevleri ve zincir mağaza marketlerde bulabilir, www.birliktedagitim.com sitesinden kolayca abone olabilirsiniz