“Ülkemizin savunma planlarının olduğu kozmik odada adı olan bir askerin yaşamını konu alan bir anı kitabı nasıl yazılmalıdır?”
sorusunu, kitap yazım sürecinde hep aklımın bir köşesinde tuttum. Bu kişi insanın babası olunca hele de hayattaysa, elbette tüm olumlu ve olumsuz yanlarıyla yazara çok zengin bir kaynak sunuyor. Bu insanın yaşamının bütün ayrıntılarını yazmaya kalksam, herhalde kitap ciltlerce tutardı. Zorunlu olarak okuyucuyu ilgilendirmeyecek ve sıkacak ayrıntıların atılması gerekiyordu. Bu atılma işleminin fazlasıyla acımasızca yapıldığını söyleyebilirim. Tarihin alanı zamanın acımasız törpüsünden geçen nesnel gerçeklerin alanıdır. “Okuyucu bu kitabı niçin okumalıdır?” sorusunu öncelikle kendim empati yaparak yanıtlamaya çalıştım, en son noktayı koyana kadar…
İnsan zihni; yapısı gereği gizli kapaklı olanı, bilinmeyeni merak eder. Çözümsüz olanı çözmeye çalışır. Hayatında kaç kişi defalarca ölüme yaklaşacak derecede tehlikeli serüvenlerden geçmiştir? Askerlik mesleği gibi tehlikelerle dolu mesleği olanlar beni daha iyi anlayacaklardır.