Bu çalışma, kamusal alanın tarihsel süreçte geçirdiği dönüşümü ortaya koyarak sanal kamusal alanın niteliklerinin neler olabileceği sorusu ile imkanlılığı sorunsalına yanıt aramış; mevcut siyasi, ekonomik ve toplumsal koşullar altında, ulusötesi düzeyde faaliyet gösteren internet aracı şirketlerinin sanal kamusal alan üzerinde insan hakları bağlamında yaratmış olduğu tehlikelere dikkat çekmiştir. Kamusal alanın hem devlet erkinin alanından ayrı tutulması hem de toplumsal alandan ayrı tutulması, ama her ikisinin ortasında konumlanarak demokrasinin pratikte işlerlik kazanabilmesine, siyasal iktidarın kendi meşruiyetini temellendirebilmesine ve kamuoyunun oluşum koşullarını sağlayarak toplumun doğrudan siyasete katılımını mümkün hale getirmesine yönelik fonksiyonları kavramın demokrasi ve insan hakları ideali bakımından normatif önemini ortaya çıkarmaktadır.