Tükendi
Stok Alarmı“Halaza ekinlerin arasından tane tane kırmızı gelincikler başları yüksekte süzülüyorlardı. Gözümle, en uzak köşesinden başlayıp ayak ucuma kadar gelincik tarlasını süzdüm. Hemen dibimde birkaçı yeni açmış, diğerleri henüz kabuğunda bekleyen gelincikler vardı. Dizlerimi kırıp çöktüm. Henüz açmamış gelinciklerden birini parmaklarımın arasına sıkıştırdım. Baş parmağımla okşadım onu. Bu sahne beni çocukluğuma götürmüştü. Ne zamandı o? Kaç yaşındaydım?”
*
Toprağın kokusu, rüzgârın fısıltısı, yanından geçip gittiğimiz insanlar ve hatıralar...
Kırlangıçlar Yuvaya Dönmedi, köy hayatının sade gerçekliğinden başlayarak insan ruhunun derin kıvrımlarına uzanan öykülerden oluşuyor.
Zamanın yavaş aktığı bir köy meydanından, şehirlerin kalabalığında kaybolmuş bir yüzün hikâyesine... Umut, özlem ve değişim temalarının iç içe geçtiği bu öyküler, okuyucuyu hem nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor hem de iç dünyasında yankılanan duygulara dokunuyor.
Kırlangıçlar Yuvaya Dönmedi, geçmişin izlerini bugüne taşıyan, hüzün ve umudu aynı satırlarda buluşturan bir kitap.