Finans, strateji, iletişim, siyaset ve iş dünyası gibi zorlu alanlarda söz sahibi olan Korkmaz Karaca, Kendime Yazılar ile profesyonel kimliklerinin ardındaki insanı anlatıyor. Onu tanıyanların güçlü duruşuyla bildiği Karaca, burada kendini sözle yeniden çiziyor. Çocukluk yıllarının sessiz köşelerinden, ailesinin ona bıraktığı tarihsel ve manevi mirastan, karakterine şekil veren acı tatlı hatıralardan bir bütünlük çıkarıyor.
   Bu metin, Ardahan’ın soğuk rüzgârlarından Selanik Drama’nın taş sokaklarına uzanan bir aile hafızasını taşıyor. Karaca’nın kaleminde bu hafıza yalnızca tarih değil; insanı ayakta tutan bir ruh sıcaklığına dönüşüyor. Bazen bir evin duvarlarında kalan gölgeler, bazen bir annenin suskunluğu, bazen de bir çocuğun içindeki ilk anlam arayışı okurun karşısına çıkıyor.
   Kendime Yazılar bir yazarın kendine yaklaşma biçimi olarak da okunabilir. Köklerinin nereden geldiğini unutmadan ilerleyen, yaşadıklarını saklamadan anlatan bir insanın içten bir portresi var burada. Okur bu sayfalarda hem bir geçmişin dokusunu hem bir insanın kendiyle kurduğu derin bağı hissediyor.