Zeki Baştürk, bir dönemin karanlık koridorlarında dolaşırken gördüklerini, duyduklarını, içinden geçirdiği umut arayışlarını kalemine taşıyor. Toplumsal yaraların görünmezleştirildiği, siyasal söylemlerin gürültüyle gerçeği bastırdığı yıllara tanıklık eden bu yazılar; bir yurttaşın, bir aydının, bir vicdanın sessiz çığlığı gibi dokunuyor okura.