Kapının Ardında’nın başkahramanı, Ferrara’da yaşayan ve 1929-1930 son derece çalışkan, başarılı ve herkesin hayranlık duyduğu, gıpta ettiği Carlo Cattolica ile sinsice yolunu bulan, zavallı bir dalkavuk olan Luciano Pulga onun en yakın arkadaşlarıdır. Siyasi ortamın değişmesiyle arkadaşlarıyla arası açılan öğrenci, zamanla ait olduğunu sandığı toplumda Yahudi olmanın dışlanmak anlamına geldiğini anlamaya başlar. 
Ferrara kitaplarının dördüncüsü olan Kapının Ardında’da, Giorgio Basssani çocukluk dönemi arkadaşlığının ve yitirilen saflığın canlı ve hüzünlü bir anlatımını sunuyor. 

Calvino ve Passolini gibi dönemin büyük sanatçılarının yanında yer alan Giorgio Bassani, dışlanma, arzu, ihanet ve bellek gibi temaları işlediği Ferrara kitaplarıyla savaş sonrası İtalya’nın en nitelikli eserlerini vermiştir.

Bassani’nin yazınının öyle bir gücü var ki bir an için geçici dünyası adeta olağanüstü bir
güzellikle ebediliğe kavuşuyor.
Sam Sacks

Tarihten ders çıkarmanın sınırları konusunda keskin görüşlü gerçekçiliği ve bunu ısrarla
sürdürmekteki empatisiyle Bassani’nin romanı, olağanüstü bir kültürel kazanımdır.
Marta Figlerowicz