Arapça, köklü tarihi ve zengin yapısıyla yaşayan en eski dillerden biridir. Sadece bir iletişim aracı olmanın ötesinde, büyük bir kültürel ve düşünsel mirası da içinde barındırır. Bu kitap, Arapçayı öğretmenin yalnızca kuralları ezberletmek ya da metin çözümlemeye indirgenemeyeceğini; asıl meselenin, dili bütün yönleriyle kavratmak olduğunu hatırlatıyor.
Dil öğretiminde karşılaşılan güncel zorluklara dikkat çeken eser, Arapça öğretimi için çağdaş, bilimsel ve pedagojik temellere dayalı bir yaklaşım sunuyor. Dört temel becerinin — dinleme, konuşma, okuma ve yazma — birbirini tamamlayan bir yapı içinde geliştirilmesini esas alıyor.
Yazarın kişisel tecrübelerine dayanan bu kitap, teorik bilgileri somut sınıf uygulamalarıyla birleştiriyor. Aynı zamanda, etkili olduğu gözlemlenen çeşitli etkinlik ve yöntemlere de yer vererek hem öğretmenler hem de araştırmacılar için pratik bir kaynak niteliği taşıyor.
Arapçayı yabancı dil olarak öğretenlere yönelik hazırlanan bu çalışma, öğretim sürecinde etkileşim, uygulama ve aşamalı ilerleme gibi ilkelere dayanıyor. Dilin doğasına uygun, öğrencinin ihtiyaçlarını gözeten ve güncel yöntemlerle uyumlu bir eğitim anlayışı sunmayı hedefliyor.