"Kadın.. İnsanlığın hem yarısı ham yarası.. Yüz yıllardır üzerine konuşulan, konuşuldukça çözülmesi gereken yerde daha da çıkmaza giren bir mesele..

İslam’da ‘Kadın sorunu’ diye bir başlık yoktur aslında. Kadını sorun haline getirenler, modern dünyada, kadının kişiliğini elinden alanlardır. İslam, kadına yüce bir mertebe tayin etmiştir. Tayin edilen bu mertebe ile İslam toplumunda kadına her zaman kıymet verilmiştir. Asr-ı Saadet dönemi, kadını, topraktan çıkarıp başa tac yapan dönemin ismidir. Kadınlık mertebesinin bir üstü daha vardır ki; Annelik makamı.. O kadar kıymete mazhar olmuştur ki, Mü’minlerin ömürleri boyunca uğruna çabaladıkları cennet, annelerin ayağının altında kabul edilmiştir.

Elinizdeki bu eser, kadının İslam ile değişimimin analizini yapmaktadır. İslam hem kadını hem erkeği zilletten izzete taşımıştır. Kadın, cahiliyenin zifiri karanlığından İslam’ın aydınlığına hicret edince sahip olduğu değeri anlayabilir. İmanın hürriyetiyle asaleti kazanmış kadınlar,  çağdaş sahte özgürlük oyunlarına asla gelmezler..

 Dişilikten kişiliğe, karanlıktan aydınlığa, cehaletten irfana, teşhirden tesettüre hicret eden veya etmeye azmetmiş Mü’mine hanımlara…"