Dinlenilme hakkı en temel idari usul ilkelerindendir. Bu hak, idari işlemden hukuki durumu olumsuz yönde etkilenecek olan kişilere, işlem öncesinde kendilerini ifade etme imkanı verir. Dinlenilme hakkının sadece yargı önünde tanınması, bireylerin idare karşısında korunması için yeterli değildir. Hukuk devleti ilkesi gereğince bireylerin idari işlem tesis edilmeden önce de korunması gerekir. Dinlenilme hakkı, bireylerin idarenin karar alma sürecine aktif katılımını sağlayarak, idarenin hukuka aykırı kararlar almasının önüne geçen önemli bir usuli güvencedir. Bu yönüyle dinlenilme hakkı, idari usul hukukunun özünde yer alan iyi idare, katılım, şeffaflık, hesap verebilirlik, hukuki güvenlik gibi birçok ilkeyle de doğrudan ilişkilidir. Bu çalışmada, idari usulde dinlenilme hakkı hem Türk idari usul hukuku boyutuyla hem de karşılaştırmalı hukuk boyutuyla ele alınmaya çalışılmıştır. Çalışmanın temel amacı, farklı ülke örneklerini de dikkate alarak, Türkiye`de dinlenilme hakkının etkin bir biçimde düzenlenmesi ve uygulanması için öneriler sunmaktır. Bu amaç doğrultusunda idari usul hukukunda dinlenilme hakkı tüm yönleriyle incelenmeye çalışılmıştır.