Tükendi
Stok Alarmı"Herkesin şiir okumasını isterim elbet. Şiir okumamanın gerekçesi, şiir sevmemek olamaz. Eminim ki her birey okursa seveceği birçok şiirle buluşacaktır.
Zaman zaman "Sıradan insanlar şiir okuyor mu?" diye soranlara şunları söylüyorum: Sıradan insanlar demeyelim, adını koyalım: Başta şairler, şiir yazmak isteyenler, romancılar, hikâyeciler, karikatüristler, fotoğraf sanatçıları, heykeltıraşlar, ressamlar, denemeciler, gazeteciler, editörler, akademisyenler, millet vekilleri, politikacıların tümü, vali ve kaymakamlar, belediye başkanları, avukatlar, kültür müdürleri, rütbeli askerler ve polisler, öğretmenler, lise ve üniversite bitirenler... şiir okuyor mu diye soralım öncelikle.
Öncelikle şunun kavranması gerekiyor: Şiir insanın ta kendisidir. Bu nedenle şiirin gereksindiği imgeden, yapıdan, biçimden vazgeçmeden topluma, bireye, evrene ilişkin düşünceler, duygular ortaya konur. Çünkü şair tarihle, toplumla, bireyle zorunlu bir ilişkilenme içerisindedir. Şiirlerde bireysel açmazlar, çekilen acılar, toplumsal işleyiş, ekonomik ve politik çıkmazlar, emek sömürüsü, adaletsizlikler, emperyalist hegemonya, haksız savaşlar / haklı savaşlar, günlük yaşantı bir biçimiyle her şiire sızar. Şiirin (sanat yapıtının) içeriği de böyle oluşur. Her şiir şairinin tasarımıdır ama şiir, insanın ve toplumun eğretilemesidir.
Şiirin önemini vurgulamak için ne çok konuştum, yazdım bugüne kadar. "Şiirin dışında üşürsünüz." dedim. "Şiirsiz insan yalnızdır." dedim. "Şiirsiz toplum eksiklidir." diye çığlık attım. Karşılık bulduğumu söyleyemem."