Günlük, yazının ortaya çıkışından beri işlevini sürdüren bir edebiyat türüdür. Bir şahsın günlüğü diğer şahsın günlüğüyle bir tutulamaz. Ayrıca bir kişinin sözü diğer kişiyi de ilgilendirir. Kimileri günlüğü bireye ait bir giz olarak algılasa da, özünde hem bireysel hem toplumsaldır günlük. Bu kitapta okuyacağınız günlükleri pek kişisel, içdökmeler gibi bulamayacaksınız, yeterince toplumsal hayatı yansıtır. Bu nedenle adına ‘Günlerin İzi’ denmiştir. Süreç içinde bazı dostlar bana dediler; ‘Şunca yıldır Yaba dergisini çıkarıyorsun, söyleyecek sözün olmalı, düşüncelerin, sanat hayatımıza yaptığın hizmet kendini göstermeli’ diye. Bunun üzerine haddimi bilerek düşündüm; bu süreç içinde bir değil birkaç şey söylediğimi, daha da söyleyeceğime inandım, Neden olmasın; Günlerin İzi yazılarıyla dergi sayfalarında yıllardan beri yazdıklarımı okudular. Evet ama, ‘Yaba’yı okuma imkanı bulamayan edebiyat dostlarına birinci kitapla ilk adımı atmak kötü mü olur?.. 35 yılını geride bırakan Yaba’ya haksızlık etmeyelim.

Bu ilk ciltte yer alan konular yarın için de geçerli olacağına inanıyorum.

Yazmak ve yayımlamak bir serüvense, bu serüveni yaşamak boynumuzun borcudur.