Hayatın tüm çirkinliklerinin, sefaletlerinin ve karmaşasının, sanki Büyük Dokuma Tezgahında dokunmuş ya da İlahi Parmaklar tarafından işlenmiş bir desenin alt yüzü olduğunu fark edebilseydik! Kusurlu bilincimizde sadece alt tarafı görebiliriz, ipliklerin birbirine geçmesinin, düğümlerin ve bitişlerin karmaşasını; kalıbı göremiyoruz. Yine de alt tarafla aynı anda var olur. Mesih her iki tarafı da aynı anda görür ve anlar. Ancak Gnostik yazarımızın bu varlık derecesini tasvir etmek için seçtiği terim Mesih değil, Söz veya Akıl’dır (Logos). Bu Akıl, insanı bir ikilik olarak koşullandıran insandaki muhakeme yeteneği değildir; daha çok bir İlahi Monad olarak, Saf Akıl olarak veya tüm karşıtları bir arada tutabilen şeydir. Tanrı’nın dolaysız anlaşılır Sözü olduğu için ona Söz denir.