Gavur Memet, Zaptiye Nazırının kendisine Prenses Aleksandra ile kocası Kazak miralayı ve çarın yaveri Yusuf Şahinof hakkında söylediklerini; Prensesin tacının çalınma meselesini ve sonra hâdisenin tahkiki için verdiği emirler bütün tafsilâtiyle naklettikten sonra, üç gün zarfında başından geçenleri hikâye etti.
Hüsnü Bey, Gavur Memet’in sözünü kesmeden, onun bütün söylediklerini büyük bir dikkatle dinledi. 
Birkaç dakika, sakalını kaşıyarak vaziyeti mahkemeden geçirdi. Sonra, şu suretle konuşmaya devam etti:
- Bana kalırsa, tacı çalan Yusuf Şahinof değil…
- Ben de öyle düşünüyordum. 
- Taç, ya o Mihran denilen serseri tarafından sirkat edilmiştir… Veyahut onun aşkının tesiri altında bulunan Prenses Aleksandra tarafından gönül rızasıyla o serseri herife verilmiştir.
***
Gavur Memet’in onuncu nefes kesici macerasını sizlerle paylaşıyoruz.