Elinizdeki kitap size gökten düşen/düşecek olan elmaların vaatlerinden çok; öznenin ayakları bulutlara basarken afalladığı o bildiğimiz hayatların detaylarında var olan anlamları vaat edecek. Bu vaat, hareket eden herşey gibi, an’lar, yollar, yıllar, duygular, futbol, politika, felsefe, anı’lar, tarih ve zaman gibi, yazarın hareket ettikçe acıyan zincirlerini harf harf, kelime kelime bize sunacak.

Pervin Yiğit, yaşanmışlıklarına, okumuşluklarına, hayatına ve başka an ve hayatlara bakışının hikayelerini cesur bir soyunmuşlukla bizlere yaşatıyor ve bu öykünmede kendi yollarımız illa ki Pervin’in hikayeleri ile kesişiyor...

Kendine üşenmeyenlerin buluşacağı bir alanın yegane karanlığını ay’dan aldığı dolunay zamanlarında yaşananların şahitliği, bir an’da; Kıbrıs gibi bölük pörçük duygulara sahip bir Ada’ya yüklenemeyen anlamları ve tüm bu sorgulamalar arasından her şeye rağmen hissettiği şeyleri çocuksu bir telaş, çimlere uzanmış bir huzursuzluk, kaçamamanın tüm mahareti ve kelimelerindeki cesaretle gülümsetiyor...

Bir varmış, bir yokmuş, bir varmış, bir yok muymuş? Ay’mış...

-Münevver Özakalın