Pek çok kişinin inandığının aksine, dilbilgisi öğrenilmeden bir dili öğrenmek mümkün değildir. Dilbilgisi öğrenimini beceremeyen kimi sözde uzmanların; "Çocuklar dilbilgisi öğrenmeden dili öğrendiklerine göre yetişkinler de öğrenebilirler." iddiası eğer acınacak kadar büyük bir cehalete dayanmıyorsa, son yüzyılın en büyük yalanıdır. Bu sözde uzmanlar, çevresindeki dili edinme yeteneğinin çocuğun yaşıyla ters orantılı olarak azaldığı ve ergenlikle bittiği gerçeğini ya bilmiyorlar ya da bilmemek işlerine gelmektedir.Bu sözde uzmanların ikinci büyük yalanı da; "Dilbilgisi bilmek, dili konuşmaya yetmez." iddiasıdır. Gerçekte ise yetersiz olan kötü dilbilgisi öğretimidir. Sözde uzmanların bu iddiaları, beceriksiz bir kişinin testere ile tahtayı kesememesi üzerine, "testere tahta kesmez" sonucuna varıp kesimi kaşıkla yapmaya kalkmak kadar aptalcadır.Sözde dil uzmanları ezberlettikleri birkaç tümceyi konuşma dilinde kullandırmayı "dil öğretimi" olarak pazarlamaktadır. Bu konuşma türü çat pat turist konuşması yapmaya çalışanları kandırabilir. Bu tür dersler alan bir politikacımız "bu bir yasa meselesidir" yerine "bu bir aşk meselesidir" diyerek dünyayı kendine güldürmüştü. Gerçekte dilbilgisiz dil öğrenmeye kalkmak, bir daktilonun tuşlarına rastgele basıp da anlamlı metinler oluşmasını beklemek kadar beyhude bir uğraşıdır.