“Her soru bir yara, her cevap bir yol.”
Ben yaşarken, çok şey yazdım. Kimi zaman yalnız kaldım, kimi zaman sustum, kimi zaman da içimde birikenleri kelimelere döktüm. Sen okurken, belki kendi hayatından izler bulacaksın. Belki “Bunu ben de yaşadım!” diyeceksin.
Elveda, aslında sadece ayrılıklardan bahsetmiyor. Her “elveda”nın içinde bir “merhaba” saklıdır. Bu kitap da sana, o saklı merhabayı hatırlatmak için burada. Burada sana akıl vermeyeceğim, yol göstermeyeceğim. Sadece kendi yolculuğumu, kendi çıkmazlarımı ve kendi kırılganlıklarımı anlatacağım. Çünkü bazen insanın ihtiyacı olan şey bir öğüt olmamalı, yanında sessizce oturan biri olmalı.
Okurken belki üzüleceksin, belki yaralarını yeniden hissedeceksin ama fark edeceksin ki, elvedalar sadece bir son değildir. Bazen insanın en çok ihtiyacı olan “Artık buraya kadar!” diyebilmektir. Sana geçer demeyeceğim. Çünkü bazı şeyler geçmez, sadece sen onlarla yaşamayı öğrenirsin. “Bitti!” dediğin yerde bir şeyler yeniden başlar. İnsan, en çok kırıldığı yerden güçlenir, en çok kaybettiğinde öğrenir ve en çok, yalnız kaldığında kendini bulur. Benim yolculuğum da öyleydi. Yıkıldım, topladım, vazgeçtim, yeniden başladım; sustum, sonra kelimelerime sarıldım. Şimdilerde yaşarken yazdığım, yazarken yaş aldığım bir hayatın tam ortasındayım. Yeniden yeşerebilmek adına… Yeniden yaşayabilmek adına… Elveda…
Afiyet olsun.