İlk günkü kararlı tutumum sayesinde mahallenin çocukları dozere fazla yaklaşamıyorlardı. Sokaktan geçen ve dozeri fark eden büyüklerle ise selamlaşmaya devam ediyordum. Ancak bunların içinden hiçbiri dozeri niçin aldığımı sormuyordu. Hatta dozeri beş-altı defa görmüş olanlar bile o faslı açmamaktaydı.
Bu durum karşısında şaşırıyordum. Gelip geçmelerine rağmen soru sormayan bu insanlar sanki benim dozeri alış sebebimi çoktandır biliyorlardı. Oysa aralarından hiçbirine bu yönde bir açıklamada bulunmuş değildim. Kaldı ki içlerinden birinin sorması bile benim için yeterli sayılacaktı. Çünkü böyle bir durumda vereceğim cevap dalga dalga, sokak sokak dağılacak ve tüm mahalle sakinleri konu hakkında bilgi sahibi olacaklardı."