Vladimir İlyiç Lenin’in felsefi mücadelesi, devrimci pratiğin teorik temellerini sağlamlaştırmakla kalmaz, aynı zamanda burjuva idealizminin ve gericiliğin maskesini düşürür. Bu derleme, onun diyalektik materyalizmi savunurken yürüttüğü keskin polemiği, bilgi teorisinden doğa bilimlerine, özgürlük- zorunluluk ilişkisinden tarihsel materyalizme uzanan geniş bir perspektifte sunuyor.
Materyalizm ve Ampiryokritisizm’in temel metinleriyle başlayan kitap, “kendinde-şey” tartışmalarından zaman-mekan kavrayışına, fizikteki devrimlerin felsefi çarpıtılmasından militan materyalizmin görevlerine dek uzanan bir hatta ilerliyor. Hegel’in diyalektiğini Marksist bir bakışla yeniden değerlendiren notları ve Marksizmin Üç Kaynağı gibi temel yazılarıyla birlikte, Lenin’in düşünce dünyasının derinliğine dalıyoruz.
Burjuva felsefesinin bulanıklaştırdığı gerçekliği, proletaryanın bilimsel silahıyla aydınlatan bu metinler, yalnızca teorik bir mücadelenin değil, aynı zamanda devrimci pratiğin kılavuzudur.
Diyalektik Materyalizm Üzerine, Marksist-Leninist teoriye ilgi duyanlar için olduğu kadar, felsefi idealizmle hesaplaşmayı göze alan okurlar için de değerli bir kaynaktır.