Son otuz kırk yılda yaşanan değişim ve dönüşümler insanlık tarihinin belki de en büyük ve hızlı değişim ve dönüşüm dalgasını oluşturmaktadır. Bu değişim-dönüşüm dalgasının önemli ayaklarından birini dijital teknoloji oluşturmaktadır. Dijital teknoloji, tüm sosyal ilişkileri, değerleri ve yapıları derinden etkilemekte ve büyük bir değişimin sarmalına almaktadır. Dijital teknoloji ile birlikte klasik mahrem alan, özel/kamusal alan ayrımı, katılım biçimi ve kendini ifade etme yolları ciddi bir dönüşüme uğramıştır.

Artık “Dijital Toplum”, “Dijital Network” veya Orhan Albayrak’ın kitabına verdiği isimde olduğu gibi “Dijital Çağ” gibi dijital devrim ile özdeşleşen tanımlamalar kullanmaktayız. Gerçekten dijital teknoloji bizi yepyeni bir sürece, dolayısıyla çağa doğru sürüklemektedir. İlişkiler, değerler, yapılar, süreçler bu çağda yeni biçimler ve boyutlar kazanmaktadır.

Dijital teknolojinin en fazla etkilediği alanlardan biri de siyaset alanıdır. Siyasetin içeriği, siyaset yapma tarzı, siyasette kullanılan araçlar, siyasetin dili, yol ve yöntemi dijital teknoloji ile birlikte köklü bir değişim-dönüşüm geçirmektedir. Artık siyasete katılımın en etkili yolu dijital teknolojinin mümkün kıldığı yeni medya araçları üzerinden gerçekleşmektedir. Siyaset, meydanlardan, yeni medya araçlarının oluşturduğu mecralara kaymaktadır. Bir bakıma şehirlerin sembolik ve lojistik bakımdan önemli lokasyonunu oluşturan “meydanlar” yerlerini, sosyal medya araçları üzerinden açılan “mecralara” terk etmektedirler.