Spor bir kültürdür. Bir milletin sağlığı, dinamizmi ve geleceğe yürüyüşü onun spora verdiği değerle ölçülür.
Bu kitap, Türkiye`de sporun devlet politikası haline gelmesi gerektiğini savunan güçlü bir manifesto sunuyor. Beden eğitimi derslerinden başlayarak okul öncesi dönemden üniversiteye, 55 bine yakın atama bekleyen BESYO mezunlarından altyapı spor okullarına kadar uzanan bir sistem değişimini ele alıyor. Sporun sadece fiziksel değil, zihinsel ve sosyal kalkınmada da temel bir araç olduğunu ortaya koyuyor.
Kitap; yaşam boyu hareketlilik, yetenek keşfi, spor kültürünün yaygınlaştırılması, performansa dayalı "Zafer
Planı" ve dünya çapında başarılı modellerle örneklenmiş stratejik bir yol haritası sunuyor.  Atatürk’ün “Zeki, çevik ve ahlaklı sporcu” anlayışını esas alan bu eser, sporun karar alıcılar tarafından değil, sporun içinden gelenler tarafından yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Devletin Spor Politikası, bir sıçrama tahtasıdır: Geleceğin güçlü Türkiye’si için.