KONUMUZ AŞK. ÇÜNKÜ SÖYLEMİŞTİM. 
“Dersimiz aşk, konular barut ve av tüfeği.”
Annemizin bizi elbet bir “Gül”de biriktirmesi. Ya da başka şeyler. İstasyonu bulamayan adamlar, bütün “Köşe”leri kapatmak. Ayna, hatıra, gözler ve sevmek… İnsanın sevince işgüç sahibi olmasındaki o gerçek, hâlâ bizim için yer tutuyor; mülakatlara giriyor, kekeliyor, kızıyor, gülümsüyor, geçim sıkıntısı çekiyor, aidatları çekmecesinde saklıyor ve bazen bütün bunlara yenilerek unutmanın saflarına geçiyor. Sahi, bugün günlerden ne?
İnsan bir şeyi bir kere başka görür, sonrası hep bakmak… Bakarak anlamak çağının geçtiğini söyleyenler olsa da, hayır, o hâlâ bir göğe çalan kanatlarıyla bir “Deli” gibi bütün gerçeklerin, kanıtların üzerine yürümeye devam ediyor. Bir kere başka gören, -bu başka görmeye hayal kırıklıkları da dahil elbette- o andan itibaren bütün “yenileri” o başka gördüğü ana yaslanarak tartıyor, oradan kuruyor teraziyi… Bütün anlar gelip o anda birleşiyor ya da bütün anlar birleşip o anı yıkmaya çalışıyor. Âşık olmanın ya da gerçekten görmenin iki ucu: Kavuşmak ve anlamak ya da kaybetmek ve unutmak…
Ve elbette: Kırık bir kalpten daha bütün bir şey yoktur.
*
Cins, bu sayısında önceki sayılarından farklı bir şey yapmadı, yapmayacak da. İlk sayımızdan beri söylediklerimizi söylemeye devam ediyoruz; “Evladım Onlar Put” ya da “Elim elinde olsun kapı kapı dilenek” demeye… Çünkü, biz de bir kere başka gördüğümüze inanıyoruz. Ve yine çünkü, sonrası elbette hep bakmak. Bir de, Allah var da değil; Allah’tan başka hiçbir şey yok.
*
Bu sayımızda konumuz “aşk” ve “söylemiştik”. Soruşturmalarımız devam ediyor. Sorularımız basit. Geçtiğimiz sayıda “İnsanı en iyi anlatan roman” diye sormuştuk; bu sayı da “sizce en iyi aşk şiiri?” diye sorduk. Çoğu genç, 27 şair cevapladı. Farklı ekonomik durumlarda, yaşlarda, kimi iş arıyor kimi ise uzun yıllardır aynı işi yapıyor. Yine de konu aşk olunca hepimiz eşitleniyoruz.
Ve elbette: “Suna dedimse sen Leyla dedimse sen.”
*
Son olarak sadece şu cümleyle Malcolm X 100 yaşında! Ya da 100 senedir bütün kötülüklerin karşısında… “Kütüphanede Bir Gün” bölümümüzde ise yaşayan en önemli filozoflarımızdan Ömer Türker’in kütüphanesini ziyaret ettik ve kütüphanesinin inceliklerine dair sohbet ettik.
Her kütüphane ayrıca ayrı bir âlemdir diyerek…