Bir hata olmuş olmalıydı…

Ülkenin en çok izlenen tv programlarından birinin sunucusu olan Carrie Kent telefonda duyduklarına inanamadı. Oğlu -meşhur Carrie Kent’in sevgili oğlu- hakikaten okul sınırları dahilinde bıçaklanmış olabilir miydi? Carrie Kent’in yıllardır ününe ün katan yayıncılık kariyerinden edindiği tecrübelere göre bu tür nahoş hadiseler yalnızca programa davet ettiği konuklarının başına gelirdi.

Ancak Carrie almış olduğu korkunç haber üzerine gittiği hastanede biricik oğlu Max’in öldüğünü öğrendiğinde kendini uyanmasının asla mümkün olmayacağını düşündüğü bir kâbusun içinde buldu. Hiç kimsenin aydınlatamadığı bu meşum olayın tek görgü tanığı ise konuşmayı reddeden bir kız öğrenciydi. Carrie, gerçeği bulabilmek adına kendine tamamen yabancı, korku ve şiddet dolu bir dünyanın kapılarını aralamak zorundaydı. Peki çaresizce aradığı gerçeğe eriştiğinde bununla yaşamayı becerebilecek miydi?

Duygusal gerilimin had safhaya ulaştığı bu sürükleyici romanda yazar Sam Hayes, okuyucuları *Çocuklarımızı gerçekten tanıyor muyuz?* sorusunun yanıtını düşünmeye davet ediyor.