Ülkenin tarihini, kültürünü ve yaşam biçimini değiştirmek; örf, adet, gelenek ve göreneklerini yok etmek bu uzay çağında ne yazık ki çok kolay. Oysa Atamız boşuna demedi: "İstikbal göklerdedir." O teknolojiye sahip olmak kolay mı sanıyorsunuz?

Basına ve görsel yayına sahip olmak da yeterli değil. Sistem içinde yetişmiş, eğitimli ve başarılı gençlere kapıları kapatmak; gelecekte halka sunulacak hizmetlerin önüne taş koymak demektir. Ülkeler, nitelikli insanları kazanmak için kesenin ağzını açıyor. Siz hâlâ cahil insanları yoksul bırakarak yönetebileceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü yoksulluğun ceplere dokunduğu an, sonunuz hüsran olur.

Vatandaşın hak ve hürriyetlerini kısıtlayarak, yapılan haksızlıklara yasal kılıf uydurarak ilerleyemezsiniz. Halkın haber alma hakkına saygı göstermeyip suç işleyenleri serbest bırakırken, gerçekleri yazan gazetecileri hapse atarak bir düzen sürdürülemez.

İster Bayburt’un Demirözü’nde doğun ister Antalya’nın Serik ilçesinde, bu topraklar hepimizin. Hür ve özgür olarak, ebediyen dalgalanacak bayrağımız; hoş sedasıyla yankılanacak ezanımız, milletçe elden ele taşınacak. Nutkumuz bir, hedefimiz tam bağımsız bir Türkiye. Mutlu yarınlara, esenlikler dileğiyle...