Kamp Ateşi!

İzcilik denince aklımıza gelen ilk şeydir belki de... Kampa gidilir, görev dağılımı yapılır, bütün izciler birer karınca gibi sorumluluklarını yerine getirir. İzcilik ve doğa ile ilgili çalışma ve aktiviteler yapılır. Sonunda akşam Kamp Ateşi’nin etrafında toplanılır. Tiyatral gösteriler, oyunlar, şarkılar, eğlenceler derken bir bakmışsınız bütün izciler o ateşin kıvılcımları arasında derinlere dalmış. Hüzünlenen, kederlenen, hayallere dalan izciler Kamp Ateşi’nin kıvılcımlarına bırakırlar bütün duygularını. Sonra ister istemez başlar Kamp Ateşi sohbetleri. İzcilik anıları birer birer dökülür izcilerin ağzından. İzcilik çatısı altında yaşanmışlıklar, kurulan dostluklar genelde Kamp Ateşi’nin temelini oluşturur.

Bu kitap da bir Kamp Ateşi’dir benim için. İzcilik çatısı altında hayatlarımızın çakıştığı, aynı ateşin başında gülüp ağladığımız, izci dostlarımızla bir araya geldiğimiz bir Kamp Ateşi. Bu ateş başında 7’den 70’e izcilikle ilgili yaşanmışlıklarını anlatan izci dostları karşılayacak sizleri. Onların gerek duygu dolu, gerek eğlenceli, belki de küçük sakarlıklarla dolu anılarının sizleri izcilik dolu geçmişinize götürmesi, hiç izcilik yapmamış dostlarımızın da bu eser sayesinde izcilik hakkında fikir sahibi olması ümidiyle bu kitabı derledim.

Umarım bu kitap amacına ulaşır ve kalbimizdeki izcilik sevgisini, dostluklarımızı ve özlemlerimizi pekiştirip, sizlerde derin etkiler bırakır.

Gökay Ağıngil