İnce bir el, onun elini sıkıca tutuyordu: Belira...
Bu ismi hatırlayınca kalbinde hissettiği ağrı dayanılmazdı. Yüzünü seçemiyordu ama varlığı sanki tenine işlenmişti. Bu ormanda yan yana yürümüşlerdi, ağaçların arasından geçerek, köklerden sakınarak ilerlemişlerdi. Belira`nın kahkahası önce ağaçların arasında yankılanıyor, sonra fısıltıya dönüşüyordu:
"Eğer bu ormandan sağ çıkarsak, Evander, seninle başka bir hayat kuracağım. Savaşsız, sessiz bir yer..."
O anıya sığınır gibi oldu. O sözlere tutundu, tutunamasa kaybolup gidecekti.