Zarif’çe bir yaşam öyküsüydü hayatı, edebiyatı edebiyle temsil eden Cahit Zarifoğlu’nun…

İç dünyasının açmazları ile dış dünyanın sahtekâr acılarını, mutsuz zenginliklerini, taklitçi yolcularını, taklitçilikle gelen özünü yitirme tıkanıklığını en ince söz dizimleriyle birleştirip yıllarca okuruyla dans etti Zarifoğlu sözcük okyanusunda.O da tıpkı diğer büyük insanlar gibi anlaşılamayanlardan, zamanında değeri hakkınca bilinmeyenlerden, kalıplar içerisine hapsedilenlerden olma imtihanını yaşadı. Ölümünden yıllar sonra değerini bilenlerin çabasıyla varlığı hissedildi ona ihtiyacı olan tüm ruhlarda ve zihin yumaklarında.

“Cahit Zarifoğlu kimdir?” sorusuna cevap arar oldu şimdilerde gençler ve onun ismini artık daha sık duyan tüm diğer gönüller. 40lar kulübü olarak biz de duyduk bu soruyu ve sıvadık kollarımızı, sürdük en güzel duygularımızın yer aldığı kelam kokularımızı. Onu anlatmak, ona yönlendirmek, ona dair merak uyandırmak; ona gitmek isteyen tüm ihtiyaç sahibi gönüller için küçücük de olsa bir köprü olmak istedik. Yazma heyecanımızı “O hak ettiği yere ulaşmalı.” Kararlılığı ile birleştirip yazdık. Her bir damla mürekkepte Zarif’çe yaşamın anlamını solumak, edep ile edebiyatın birbirini tamamlama güzelliğine şahit olmak, kalemin kılıçtan keskinliğini eserleriyle muazzam bir şekilde ortaya koyan Cahit Zarifoğlu’na yürümek ve ona yürümek isteyenlerle gönüldeş olmak isteğimizle karşınıza çıktık…

O güzel yüreği okuyucularımızın gönül tellerine ufacık da olsa bir dokunuş ile hissettirebilmek ümidi ve duasıyla...