Bu kitap; bir toplumun belleğinde saklı kalan, sessizce kaybolmaya yüz tutmuş hayatların izini sürüyor. Bir yanda borçların ve yabancılaşmanın ağırlığı altında ezilen Ali Rıza’nın tükenişi; bir yanda efsanelerin gölgesinde şekillenen Piravok’un direnişi; öte yanda ise yitik düşler, kaybolan umutlar ve sessiz çığlıklarla örülmüş hayatlar… Her biri farklı bir yüz, farklı bir nefes ama hepsinde ortak olan şey: Yarım kalmışlık, kaybolmuşluk ve yeniden doğma ihtimali. Bu hikâyeler sadece karakterlerin değil, bizim de hikâyemiz. Çünkü hepimiz bir noktada yarım kaldık, hepimiz bir yerde kaybolduk ve hepimiz içimizde gizli bir “Piravok” taşıyoruz.