Tükendi
Stok AlarmıHareketli zamanlarından hatıra sürekli yıkanmaktan yıpranmış bu mendil keşke acılarını da silebilseydi. Geçmişin güdümüne sıkışıp kalmış nefesi sık sık kesilmez, gözleri bu kadar yaş dökmezdi.
Otobüste herkes uyuyordu. Kendisi de uyumak istiyordu. Lakin en ufak sesle duyarlı tedirginliğe alıştırılmış bu bedeninin uyku dalgınlığı, horlamalar ve virajlı yollarda otobüsün fren sesiyle ortadan kalkıyordu. Ses etmeden kendi kendini yiyip bitirmesine engel olacak hiçbir koşul kalmamıştı. Uyku hariç tüm zamanlarda hâkimiyet kendinde değil, sanrılarındaydı.
Buğulanan camı tekrar sildi. Çaresizce yollara sarılıp bitmeyecek gibi uzayan gecenin sabahında kendini unutmadan yaşamaya devam etmeyi umuyordu. Cüzdanından annesinin resmini çıkarıp yoldan vuran ışıkla görmeye çalıştı. Her şeyi unutsa dahi annesini unutmamalıydı…