Cinsel arzunun insan yaşamında ne aşamalarla belirdiğine, bu yaşamı ne şekillerde etkilediğine dair literatür çok azdı. Sanatta müstehcen tablolar olduğu kadar her ülkenin kendine özgü pornografileri de vardı. Erotik kitaplar vardı. Lakin bunlar ciddiye alınacak eserler değildi. Şiirlerin birçoğu aşkı anlatır. Ancak aşk her ne kadar cinsellikle bağlantılı olsa da cinsel arzuyla aynı şey değildi.

1909’da yayımlandıktan üç hafta sonra yasaklanan bu kitap alelade bir şehvetle yazılmış erotik bir roman değil. Ōgay, kendi hayatını yakından yansıtan anlatıcımız Şizuka Kanay aracılığıyla cinsel arzuya dair her türlü fikrini ve deneyimini okurlara aktarıyor, bu sırada da Mey’ci Dönemi’nin son günlerinde Japonya’daki hızlı kültürel değişimin beraberinde getirdiği ahlaki çatışmaların detaylı bir kaydını oluşturuyor.