Knut Hamsun’un unutulmaz eseri Victoria, aşkın en derin, en kırılgan ve en sarsıcı hâllerini anlatan zamansız bir klasik olarak edebiyat dünyasında özel bir yere sahiptir. Hamsun, insan ruhunun gizli kıvrımlarına inerken aşkı yalnızca bir duygu değil; bir kader, bir kavuşamama, bir suskunluk ve bir özlem hikâyesi olarak ele alır.
Çiçeklerle dolu olduğu kadar kanla da yoğrulmuş bu yol, Victoria ile Johannes’in kalpleri arasındaki görünmez sınırlarla örülüdür. Toplumsal engellerin ayırdığı iki genç yürek, birbirine yaklaşamamanın acısı ve kopamamanın ağırlığı arasında sıkışır. Sessizlik, gurur, bekleyiş ve özlem; bu büyük aşkın değişmeyen gölgeleridir.
Hamsun’un benzersiz atmosferi, incelikli dili ve duygusal derinliği; Victoriayı hem koruyan hem de yaralayan aşkın en saf ifadesine dönüştürür. 1899’dan bu yana sayısız kuşağın kalbinde iz bırakan bu roman, unutulmaz sahneleri ve dokunaklı üslubuyla bugün hâlâ canlılığını ve tazeliğini korur.
Victoria, aşkın dönüştürücü gücünün en etkileyici anlatımlarından biridir.