Ölü modelleri analog makinesiyle fotoğraflamaya meraklı Cass, punk müziğe ve uyuşturuculara düşkün bir biseksüeldir.
Londra’da çıkan bir müzik dergisi için, hayranı olduğu eski bir hippi ve zamanında çektiği fotoğraflarla sonradan ünlenen Aphrodite Kamestos’la röportaj yapmak üzere Maine’e bağlı Paswegas Adasına doğru yola çıkar. Kovboy çizmeleri, deri ceketi, içki ve uyuşturucu bağımlılığı, enkaza dönmüş hayatı ve kariyeriyle adaya varan Cass yavaş yavaş adanın sırlarını keşfeder ve kendini tehlikeli bir maceranın içinde bulur. Kaybolan kızlar, eski bir hippi komününün gizemli lideri, bunlara eşlik eden kasvetli bir hava ve dondurucu soğuk…

Elisabeth Hand’in zekice tasvir ettiği alaycı karakter Cass Neary bir punk’ın hırçınlığına ve yıkıcı gücüne sahip. Bakalım, kaybetmeye alışmış kahramanımız bu içine kapalı adada yaşadıklarıyla başa çıkabilecek mi?
“Şaşırtıcı, sınıflandırılamaz. Hepsi kahramanlarının sorunlu ruh hallerinden  kaynaklanan gizemlerle ve açıklanamayan dehşetlerle dolu.” 
–New York Times