Eserimiz bizi yalnız bir gezginin dikkatle tuttuğu notlarla, Türkiye’nin kıyı köylerinden iç bozkırlarına kadar uzanan bir gezintiye çıkarmaktadır. Yazar, bizlere Anadolu’nun haritalarında adı geçmeyen patikaların tozlarını, köylülerin türkülerini ve çobanların sabah tütünlerinin kokusunu hissettiriyor. Doğayla iç içe geçen altı yıllık bir Anadolu serüvenini, yabancı bir bakış açısıyla, karşısına çıkan insanlarla, hayvanlarla ve sessiz manzaralarla iç içe örüyor.
Pera’dan başlayan bu yolculuk, Trakya’nın sarp tepelerinden Mısır çöllerine, Kayışdağı’ndan Derkos bölgesine dek uzanıyor.