Bu, Kadir Başoğlu’nun ikinci eseridir. Yörük Zehra’nın Hikâyesi adlı romanının devamı niteliğindedir. Yörük Zehra’nın, bir Tahtacı Yörük Türkmen gencinden olan çocuğu Hüseyin Veli’nin Hikâyesi olarak da kayda geçebiliriz...

Bu romanda, babasız dünyaya gelen Hüseyin Veli’nin, Körfez’deki hayat mücadelesi ve yetiştiği ideolojik ortam anlatılıyor. Mekânlar değişse bile, egemen güçler ile emekçiler arasındaki mücadele bu eserde de sürüyor. Bu kez kırsal alandan kısmen kentleşme yolundaki küçük bir kasabaya taşınan mücadelenin temelinde yine çıkar ilişkileri, güç odaklarının ideolojik ayrışmaları var. 

Ticaret hayatı, dostluklar ve aşklar söz konusu mücadeleyle harmanlanıyor. Kimlik çatışmaları ve inanç farklılıkları, her zamanki gibi insanları ayrıştırıyor. Bütün bu ayrışma ve farklılıklara rağmen dostluk ve arkadaşlıklarını inatla korumaya çalışanlar da var. 

Bakalım ne kadar başarılı olacaklar ve Yörük Zehra’nın Hikâyesi ile Tahtacı Veli’nin Hikâyesi nasıl bütünleşecek...