Her insan, yitik cennetinin ya meczubu ya da mecnunudur...
İnsan, doğar doğmaz aramaya başlar; adını bilmediği, ancak derinlerde hissettiği bir cennetin peşindedir. Bu arayış, bazen bilinçli bir yürüyüştür; bazen de nereye gittiğini bilmeden, ama hep özleyerek atılan adımların toplamı.
Ve her gün, ya o yitiğe bir adım daha yaklaşırız…
Ya da ondan biraz daha uzaklaşırız.
Bu kitap, yitiğini arayanların hikâyesidir.
Bulduğunu sananların, yanıldığını fark edenlerin…
Yeniden başlayanların…
Ve sur dibinde kendi hakikatine dirilenlerin.