Elinizdeki kitapta işlenen konular, güncel yaşamda da konuştuğumuz; "bilim olarak sosyoloji", "din sosyolojisi", "modern dünyada din", "modernleşme", "din-değişim ilişkisi", "tarihsellik-evrensellik", "çokkültürlülük", "toplumsal cinsiyet" ve "yabancılaşma" gibi oldukça popüler konulardır. Bu popüler konuları işlerken bir yandan güncel hayatla ilişkilendirmeye, diğer yandan da sosyolojik bilgi ve kuramın derinliğini hissettirmeye çalıştık.

İlgili konularda mümkün olduğunca temel bilgileri vermeye ve bu temel bilgiler çerçevesinde bazı sorunları tartışmaya gayret ettik.

Türkiye’de sosyoloji, her şeyden önce "kuru bilgiler" olarak öğrencilere aktarılmaktadır. Öğrenci ve akademisyen, sosyolojik bilgileri "görevi gereği" edinmekte ya da aktarmaktadır. Bu bilgilerin, çoğu zaman Batılı bağlam içinde üretilmiş olması işi daha da zorlaştırmaktadır. Oysa sosyoloji, sadece teorik bir bilim değildir; tam tersine değişmekte olan toplumların sorunlarını çözmek ve en azından hafifletmek için işlevsel ve uygulamalı bir bilimdir. Maalesef ülkemizde sosyoloji, henüz politikaların belirlenmesinde taraf olan bir etken değildir. Bu ülkede iktisat, işletme ve bilgisayar gibi bilim dallarına verilen değer ve önem sosyolojiye verilmediği müddetçe, sosyoloji soyut ve fantezi bir bilim olmaktan kurtulamayacaktır.