"Bazı dostluklar yarım kalmaz. Bazı hikâyeler, yarım bırakılsa da tamamlanmak için direnir.
Akın ve Kağan, çocukluklarını Masvi’nin eski duvarları arasında, hayaller kurarak geçirmişti. Sinemanın büyüsüne kapılan iki dost, bir gün kendi hikâyelerini anlatacakları bir film yapmaya karar verdiklerinde, hayatlarının nasıl şekilleneceğini bilmiyorlardı.
Zamanla yollar ayrıldı, ama dostlukları hep aynı sıcaklıkta kaldı. Ta ki bir gün, ansızın çalan bir telefon, her şeyi değiştirecek haberi getireceği ana kadar… O günden sonra Akın’ın tek bir amacı vardı: Kağan’a verdiği sözü tutmak ve hayallerini gerçeğe dönüştürmek. Fakat bu yolculukta yalnız olmayacaktı. Yeni dostluklar kuracak, hatıraların izini sürecek ve bazen kaybetmenin, bazen de yeniden başlamanın ne anlama geldiğini öğrenecekti.
Bu hikâye, dostluğun ve hayallerin gücünü, kayıpların acısıyla harmanlanmış bir yolda, gerçeğe ulaşmanın ne denli zorlu olduğunu anlatıyor. Akın, verdiği sözü tutabilecek mi?"