İnsanlar bazen öyle bir noktaya gelir ki hayata olanca gücüyle tutunmak veya bir şeylerden tümüyle vazgeçmek durumunda kalırlar;Kimi yeniden başlamayı seçerken kimi artık çektiği acıların son bulmasını ister geleceğinden endişe ederek, sanki güzel günler asla gelmeyecekmiş gibi..

      Bu kitapta da Beril ve ablası İlkim üzerinden `olmak yada olmamak` yani savaşmak yada vazgeçmek kavramlarını hepimizin zaman zaman çevremizde şahit olduğu karakterler üzerinden işliyor yazarımız.Ablası İlkim`in başına gelenlere karşı her geçen gün hayat umudu kaybolurken Beril`in içindeki ateşle ablasını yeniden canlandırma çabası, çırpınışı bizleri adım adım öyküye çekecek.  Eserin sonunda ise büyük sorugulamalar yaşayacağız hayata ve kendimize dair.

       Vazgeçmek mi yoksa tutunmak mı? Vazgeçip kitabı aldığın yere bırakabilirsin veya karar verip okuyabilirsin haydi karar senin!

``Selim Bey`le buluşacakları kafeye bir saat önce gitmiş, beklemeye başlamıştı.Bir yandan da korkuyordu aslında ya gelmezse diye ama yapacak bir şey yoktu.Umutsuzluğa kapılarını kapatmıştı. Diretecekdi, başka yol yoktu onun için. Derken Selim bey kapıda gözüktü. Beril çok sevinmiş, heyecanlanmıştı.kısa bir selamlaşmadan sonra kahvelerini de söyleyip sohbete başladılar.