Bazen, en tanıdık yüzler, en büyük sürprizleri saklar.
AŞKIN PRATİĞİ
New York’un en ışıltılı bölgelerinden birinde büyümüş güzel ve zeki Emma Woodhouse, yakın zamanda evlenen kız kardeşinin ardından hayatındaki boşluğu doldurmak için yeni bir uğraş arıyordu. Ailesi ve arkadaşlarıyla paylaştığı kusursuz hayatına, üniversitedeki mükemmel notlarına ve hedeflerine ulaşmak konusundaki kararlılığına rağmen Emma’nın eksikliğini hissettiği bir şeyler vardı: biraz heyecan.
Sınıfına yeni gelen ve biraz ‘kaybolmuş’ gibi görünen Nadine, tam da Emma’nın aradığı gibi bir uğraştı; yeni hayatına alışmaya çalışan Nadine’in romantik ilişkiler konusunda tecrübesizliği, Emma’nın çöpçatanlık becerilerini geliştirmesi için büyük bir şanstı. Tabii çocukluk arkadaşı ve sinir bozucu komşusu George Knightley sürekli yoluna çıkmasa her şey daha kolay olabilirdi. Başarılı bir iş insanı olan Knightley her fırsatta Emma’nın kusurlarını yüzüne vurmaktan çekinmiyordu. Emma şımarık mıydı? Belki biraz. Başkalarının işine burnunu sokuyor muydu? Ara sıra. Ama Emma’nın niyeti hep iyiydi, sadece etrafındaki herkesin mutlu olmasını istiyordu. Sataşmadan duramasa da Knightley de Emma’nın bu iyi niyetine çekiliyor gibi görünüyordu. Çok geçmeden bu ikili kendilerini en ummadıkları yerde bulacaktı: birbirlerinin kalbinde.