Tolstoy’un başyapıtı Savaş ve Barış, yalnızca büyük bir tarih romanı değil; insan ruhunun, toplumların ve çağların en derin çalkantılarını anlatan eşsiz bir destandır. Napolyon’un Rusya seferini arka plan olarak kullanan eser, savaşın yıkıcılığı ile barışın dinginliğini, kişisel tutkular ile toplumsal sorumlulukları ustalıkla iç içe geçirir. Kont Rostov’un ailesi, soylu Bolkonski hanedanı ve gizemli Bezuhov’un serüvenleri aracılığıyla Tolstoy, hem bireyin kaderine hem de tarihin akışına dair unutulmaz bir panorama sunar. İnsanın aşk, dostluk, fedakârlık ve özgürlük arayışı bu eserde zamanın ötesine geçen bir canlılıkla işlenmiştir. Epik savaş sahneleri kadar en sade gündelik anların da incelikle tasvir edildiği Savaş ve Barış, okuru hem tarihte bir yolculuğa çıkarır hem de varoluşun en temel sorularıyla yüzleştirir. Dünya edebiyatının en büyük eserlerinden biri olan bu roman, her okunuşta yeni bir derinlik, yeni bir anlam ve insana dair yeni bir hakikat fısıldar.