Sevdiğinizle güzel bir restorandasınız. Menüdeki en heyecan verici yemekle beraber, somölyeye de danışarak özel bir şarap seçtiniz. Tadım anı geldi; yüklü miktar para ödeyeceğiniz bu şarap, ilk yudumu ile kadehinizde. Acaba bu şarap, restoranın kavında doğru saklanmış mı, okside mi olmuş? Yoksa mantarlanmış mı? (Mantarlanmak ne demek ki?) Gecenizi vezir de etmek sizin elinizde, rezil de. Bir adım ileri gidelim, yılbaşı gecesindeyiz. Kalabalık bir arkadaş ortamında, gözünüz siyah bir kumaşla sımsıkı bağlı. Size tattırılan şarabın üzümünün Merlot olduğunu, sadece tadından ve kokusundan anlayabilmek ister misiniz? Daha da ileri gidelim, üzümlerin Bordeaux’nun sağ yakasından; hatta Pomerol’den geldiğini de anlayabilir miyiz? Rekoltesinin 2005 olduğunu da bildiğinizde geriye sadece üreticiyi tahmin etmesi kalıyor. Etkileyici bir kabiliyet fikrimce fakat etkileyiciliğinin ötesinde; yediğiniz yemekten, içtiğiniz şaraptan; diğer bir deyişle hayattan aldığınız keyfiniz; güçlenen damağınızla katbekat artacaktır.

Elinizdeki bu kitap, akademik açıdan şarabı bütüncül bir imge olarak incelemekte; başta gastronomi ve turizm öğrencilerine, profesyonellere ve meraklılara, bu kompleks figürü tüm yönleriyle anlamalarına yardımcı olmayı hedeflemektedir. Kitabın içeriğinde önolojinin temel kavramlarından üzüm yetiştiriciliğine, şarap üretim teknolojilerinden tadım ve değerlendirme süreçlerine, şarabın kimyasal ve duyusal analizlerinden pazarlama dinamiklerine kadar kapsamlı bir çerçeve sunulmuştur. Aynı zamanda, şarabın kültürel ve sanatsal anlam dünyasında nasıl bir rol üstlendiğine dair bilgi ve örneklerle zenginleştirilmiştir.