Kartlar son kez dağıtılırken, taraflar değişiyor. Geçmişin gölgesi, bugünden daha karanlık. Yeni düşmanlar ve dostlar belirirken kimin düşman olduğunu seçmek hâlâ
zor ama oldukça bariz olan tek bir şey var : Derin Andaş ve Savaş Atan artık aynı tarafta.
Derin, Kumsal’ın onu bir kukla gibi tuttuğu iplerinden kurtulmaya çalışırken Savaş ise bu sahte güzü bahara dönüştürmeye kararlı.
Kimliğini gizleme gayretinde olan Derin, Savaş’ın aslında onu yıllardır aradığını fark ettiğinde
bu karşılaşma, tüm oyunun kaderini değiştirecek.
Birlikte oyunların başlama sebebininin ve altında yatan gerçeklerin peşine düşerler ama hiçbir şey sandıkları gibi değildir. Herkes aynı anda şah ve herkes aynı anda mata çok yakın.
Piyonlar kanla eksilirken, bu hikâyede hâlâ beyaz güllere de yer var. Aşk ve intikam
aynı ateşte yanarken ölüm enselerinde ama korkacak bir şeyleri kalmadı. Mutsuz hayattan,
mutlu bir son çıkar mı, bilmiyorlar ama birbirlerine de dedikleri gibi; yeryüzünde
kaybolurlarsa gökyüzünde kavuşurlar.
Ve kukla, son kez oynadı. Bu sefer Kumsal Karam için değil, aşk ve umut için.