“Ben de kırıldım... Ama belli etmedim.
Ben de vazgeçtim... Ama fark ettirmedim.
Ben de sevdim... Ama söyleyemedim.”
İzler, ruhun haritasıdır. Ve bazen, en karanlık yollar bile seni kendine götürür.
Alisa’nın yolculuğu, sadece bir gizemin peşinde değil; kendi iç dünyasının labirentlerinde kaybolarak yeniden doğmanın hikâyesidir. Kaybolmak, belki de kendini bulmanın en gerçek yoludur. Her kayıp iz, içindeki parçaların yankısıdır; eksik ama beklenen.
Kendi gölgenden kaçtığın sürece, ışığı göremezsin.
Bu kitap, bir genç kızın zihnindeki sırlarla dolu o ince çizgide yürürken, aslında hepimizin kendine sorduğu sorulara dokunuyor.

Rüya ile geçeklik arasında ayrım yapılmakta zorlanılan bir arayış içindeki bakış açısı. Ne gerçek ne hayal tam olarak kestiremediğimiz bu içsel sorgulamada kafa karışıklığı ön planda olsa da sonunda bu arayışı daha huzurlu bir farkındalık kaplıyor.