Her çağrı bir sır taşır. Ama ezan… gökten inen en kadim sırdır.

Bu kitap, yalnızca gökyüzüne değil; ruhun en derin dehlizlerine bakan bir yolculuğa davettir. Ezanın sesinde yankılanan ilahi çağrıyla, yıldızların titreşimleri arasında kurulan kozmik uyumu keşfetmeye hazır olun.

Gün doğumuyla başlayan ve gecenin sessizliğine kadar süren ezan vakitleri… Acaba sadece bir ibadet hatırlatıcısı mı, yoksa göksel frekanslarla ruhun yeniden uyanışı mı? Bu eser, her bir ezan vaktinin astrolojik enerjilerle olan ilişkisini; Rast, Saba, Hicaz gibi makamların sadece melodik değil, gezegenlerin diliyle konuşan titreşimler olduğunu anlatıyor.

İbn Arabi’nin hikmetiyle, Şems-i Tebrizi’nin sırrıyla, Mevlana’nın dönüşüyle; ezan, artık sadece bir çağrı değil — bir dönüşümün, bir uyanışın, bir frekansın sesi.

Astrolojik vakitlerin içinde kaybolan ibadet saatleri,
Musiki makamlarında yankılanan ilahi sırlar,
Güneş ve Ay’ın döngüsünde gizlenmiş ruhsal şifreler…

Barbaros İzzettin Geniş’in kaleminden doğan bu eser, astroloji, tasavvuf, Kur’an ve müzik ekseninde ezana bambaşka bir gözle bakmanızı sağlayacak. Okudukça, belki de fark edeceksiniz: Ezan yalnızca gökyüzünden değil, içimizden de okunuyor.

Gökyüzü sizi çağırıyor... Duyabiliyor musunuz?