Yüzyıllardır süre gelmekte olan vampir anlayışına farklı bir pencereden bakarsak aslında insan türünden çok farklı olmadıklarını görebiliriz. Eserde yer alan vampirler üç ırka ayrılarak kendilerinin diğerlerinden daha üstün olduklarına inanıyorlar. Ne kadar da insansı bir özellik?
Vampirlerin ayrıldığı ırkların birincisi Kont Drakula tarafından başlatılan Draklar, ikincisi Elizabeth Bathory tarafından başlatılan Ecsedler ve üçüncüsü ise Victor Flamel tarafından başlatılan ve Türklere kadar uzanan Meçikler. Üç ırk uzun yıllar boyunca hem politik hem fiziksel anlamda büyük savaşlar verse de günümüz dünyasına geldiklerinde demokrasi adı altında savaşlarına devam ettiler.
Marcus Ruddleborn, tüm bu kargaşanın içine girdiğinde henüz 13 yaşındaydı. Yaşına rağmen olgun ve mantıklı bir yapıya sahip olduğundan ailesinin ölümünden sorumlu tutulan bir ırka dahi düşmanlık beslemiyordu.
Vampirler ölümsüz olduklarından eski geleneklerinden bir türlü vazgeçemeyen bir tür. İlkel yöntemler ile aralarına aldıkları soydaşlarını zorlu sınavlardan ve ölümcül testlerden geçiriyorlar.
Marcus ve arkadaşları bu kitapta bir dizi sınava tabi tutulurken, birbirlerine sıkıca bağlanarak kaybettikleri aile kavramını yeniden oluşturuyorlar…