Açılmaması gereken kutuların içinde, insan ruhunun en karanlık köşeleri gizlidir…
Pandora’nın Kutusu, yalnızca mitolojik bir metaforu değil, aynı zamanda modern insanın bastırdığı duyguların ve inkâr ettiği arzuların açığa çıkışını anlatan çarpıcı bir metin. Osamu Dazai, bu kısa ama yoğun anlatıda bir aile ilişkisi üzerinden, sevgi ile yıkım, umut ile umutsuzluk arasındaki ince çizgiyi ustalıkla sorguluyor.
Kitabın merkezinde, akıl hastası bir anne ve ona refakat etmek zorunda kalan iki kardeşin gerilimli ilişkisi yer alıyor. Sessiz suçlamalar, geçmişin gölgeleri ve geleceğe dair belirsizlik, hikâyeyi boğucu ama büyüleyici bir atmosfere taşıyor. Dazai, ruhsal çöküşü yalnız bir bireyin değil, toplumsal yapının da çözülüşü olarak resmediyor.
Her karakterin içinde bir kutu saklı: Açıldığında geri dönülmez şekilde değişen, insanın kendiyle yüzleşmesini mecbur kılan bir kutu…