Bazı geçmişler unutulmaz, bazı hesaplar kapanmaz. Ve bazı insanlar, kaderin en karanlık oyununda karşı karşıya gelir.

Azra Yılmaz, acımasız bir dünyanın içine doğdu. Çete kurallarına göre yetiştirildi, sorgulamasına bile izin verilmeden bir katile dönüştü. Hissetmeyi unuttu, ölümle yaşam arasındaki çizgiyi çoktan geçti. Ama geçmişin gölgesinden kurtulmak kolay değildir. Hele ki o geçmiş, bir isimle yeniden karşına çıkıyorsa…

Alaz Arslan. Soğukkanlı, hesapçı ve tehlikeli. Geçmişin karanlığında farklı yollar seçtiler ama kader onları bir kez daha aynı masaya oturtuyor. Onlar şimdi aynı oyunun içindeler. Fakat bu satrançta taşlar çoktan kanla yıkanmış durumda.

İkisi de aynı dünyada yetişti. Aynı kurallara boyun eğdi. Ama şimdi, yolları kesiştiğinde, birbirlerinin en büyük sınavı olacaklar.

Geçmişin izleri silinmez, gölgeler yok olmaz. İhanet, intikam ve kan dolu bu hikâyede ya geçmişin mahkûmu olacaklar ya da kendi kaderlerini yazacaklar.

Bazen en büyük düşmanın geçmişindir. Bazense en büyük kurtuluşun.