Edebiyat bazen en beklenmedik yerlerden filizlenir.
Demir kapıların ardında, yüksek duvarların gölgesinde, insanın hem kendisiyle hem de tarihiyle hesaplaştığı o mekânlarda kelimeler bir anda özgürlüğün sesi olabilir.
Romanın merkezinde genç bir siyasi tutuklu var.
İşkence odalarının karanlığından belleğin aydınlığına sığınan genç adam, her sorgudan sonra çocukluğuna, anneannesinin anlattığı masallara dönüyor.
Yaşadığı coğrafya gibi asi bir isyancının ve küçük bir kız çocuğunun hayatta kalma çabaları, her ikisinin de özlem ve umutlarının kesiştiği hikayeyi kaleme almıştır yazar.
Naye’nin özlemleri, umutları ve yaşamının son bulması noktasında, eşkiya olan Haydar’ın yakalanma uğruna küçük kız çocugunun hayatını kurtarması çabaları, her iki kahramanında mücadele ve hayata bağlılıklarında direnmelerini akıcı, merak uyandıran, gerçek bir hikayeden kurgulanarak eski zamanlara yolculuktur bu kitap.