Anadolu insanının farklı bölgelerde ürettiği müzik ve inanç sistemlerinin toplumsal ve geleneksel yaşamla olan ilişkisinin anlaşılabilmesi, bugün hızla değişerek ayrıntıların ve farklılıkların önemsizleştiği, müzikal beğenilerin aynılaştığı bir dünyada bizlere kim olduğumuz ve nereden geldiğimize dair bir düşünce zemini kazandırmaktadır. Anadolu kültür havzasında binlerce yıllık geçmişi olan ve bugün Sivas’ta olduğu gibi, ülkemizin pek çok bölgesinde hem folklor hem de müzikal anlamda ortak bir hafızaya dayalı olarak paylaşılan davul zurna kültürü ise ifade ettiği müzik ve etrafında bütünleşen pratiklerle birlikte düşünüldüğünde insanımıza dair pek çok tecrübeyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. Sivas’ta yürütülen ve yaklaşık 4 yıl süren bu çalışmanın fikrî temellerinin de böyle bir tasavvurla filizlendiğini belirtmek isterim. Kültür dünyamıza -bir damla dahi olsa- katkı sağlayacağını umduğum bu çalışmanın gerçek emektarları; elbetteki böylesine incelikli ve zengin bir müzik kültürünü var eden, onu yaşatmaya çalışan yöre halkı ve icracılarıdır. Sivas halkına en kalbi duygularımla...